Bloğumu takip edenler benim Hint takılarını, kıyafetlerini ve şarkılarını çok sevdiğimi bilir. Yarın benim canım arkadaşımın kınagecesi ve arkadaşım kına yakılırken bindallı yerine Hindistan'ın sarı kıyafetinden giyecek. Biz de yakın arkadaşları olarak sarı giyeceğiz :) Hint takıları takacağız. Biraz farklı olacak yani. Zaten Hintlilerin ve bizim kınagecelerimiz biraz birbirine benziyor. Tabiki onlarınki daha gösterişli, ihtişamlı. Ellerindeki kına desenleri çok güzel mesela :) Yarın için çok seviniyorum. Böylelikle ben de Hintliler gibi rengarenk takıp takıştıracağım ve bir sarı Hint kıyafeti giyeceğim :) İşte Hindistan'ın kınageceleri ve kıyafetleri...Sevgiler prenseslerim ♥
Yarın ben de alnımın ortasına bu takıdan takacağım :)
Geçtiğimiz cumartesi Okan Kurt'la nikah masasına oturan Demet Akalın'a, eşi düğünden sonra Cahide'de sürpriz bir kına gecesi düzenlemiş... Gelin ayakkabıları çok tatlıymış gerçekten. İşte sizi resimlerle başbaşa bırakıyorum... Sevgiler :)
Namus yani iffet… Bugünlerde ne kadar da çok duyar olduk genç kızların ağzından “namus, kadının iki bacağı arasında değildir” cümlesini… Nedense bu cümleyi kimden duyarsam o kişinin namussuz olduğu inancına kapılıyorum… ulu orta kendini belli edip, kuralsızca yaşadığı, kimin yanında uyandığının bir önemi olmadığı ve en acımasız tabiri ile müşteri toplamaya çalıştığı hissine kapılıyorum…
Yanlış anlaşılmasın, ben de kimsenin uçkuruna karışmıyorum… ama konusu “namus” olan her konuşmada bu sözlerin geçmesi bir bayan olarak beni incitiyor… ahlaklı davranmaktan bahsederken en ahlaksız kelimelerin kullanılması ve bunun da kendisinin ahlaklı olduğunu göstermek adına sarfedilmesi, kişinin ahlaktan yoksunluğunun ispatıdır…
Kendisinin feminist olduğunu zanneden birçok kadın, kadın erkek eşitliğini hep cinsel yaşamda değerlendirmiş ve ona göre erkek yaparsa kadın da yapmalıdır… benim anladığım feminizm bu değil… sosyal, siyasal, toplumsal, mesleki eşitlik…
Kadın özel olmalıdır… kendini saklamalıdır en sevdiğine… bir meze gibi sunmamalıdır sarhoş gecelere… kolay lokma olmamalıdır… kuralları, sınırları olmalıdır…
Tabii ki şu da bir gerçek ki, bir kadının cinsel tecrübeleri onun ahlakını yansıtmaz… ama her yüze gülene bedenini sunmak da kadına yakışmaz… Yani, namus iki bacak arasında aranmaz ama iki bacak arasına sahip olamayanda da namus aranmaz…
Eski Türk filmlerini o kadar çok seviyorum ki... Yakın zamanda yine bir eski Türk filmi izledim. Türkan Şoray başroldeydi. Kıyafetlerine, kendisine, gözlerine, herşeyine bayılıyorum :) O eski zamanlar çok hoşuma gidiyor. Gülşen Bubikoğlu'ndan sonra en sevdiğim Yeşilçam oyuncusu Türkan Şoray. Filmi izledikten sonra Türkan Şoray postu yapmak istedim. O zaman moda olan elbiseler şimdi de moda oldu. Zaten çok hayranım o filmlerdeki saçlara, elbiselere :) Biraz Yeşilçam'dan ilham alalım. Umarım siz de bu postu beğenirsiniz. Benim gibi Yeşilçam'ı ve Türkan Şoray'ı sevenler eminim beğenir :)
Şapkalar tam benim tarzım...
Vesikalı Yarim filminden... Birçok kez izlediğim bir Türkan Şoray filmi... Nasıl havalı resimde değil mi elinde sigarasıyla Türkan Sultan :)
Gözler, makyaj, elbiseler harika...
Türkan Şoray Hint kıyafetiyle :)
Süper ikili...
Biraz nostalji yapalım ve izleyelim diye düşündüm...Türkan Şoray'ın Hint dansına bayıldım :) Kadir İnanır'ın oynayışı çok karizmatik. Türkan Şoray'ın o meşhur bakışları çok anlamlı...