6 Şubat 2012 Pazartesi

Bir Dolmuş Hikayesi...






Geçen gün dolmuşa bindim, komikti o gün. Geçtim arkaya oturdum. Çok tatlı küçük bir çocuk vardı. Ben parayı uzatacaktım, o geldi, yüzüme gülümsedi, aldı benden parayı verdi şoföre. Gittikçe dolmuş doluyordu. Alıyor da alıyor şoför. Tıklım tıklım doldu. Bir yandan inecek olan bayan müsait bir yerde dedi dedi, amaa şoför duymuyor. Kadın daha yüksek bir ses tonuyla inecek var ! Ve öteki yolcular abii inecek varmış. Neyse durdu şoför. Kadın kızdı tabi; doldur doldur sonra da duyma!! Neyse yola devam. Yine bir yolcu inecek, adam yine duymuyor, vatandaşlar der; abi inecek varmışş, adam on metre sonra indiriyor. Çok komik. Bir yandan herkes; ya adam sağır herhalde filan diye aralarında konuşuyor. Sonra Kızılay'a yaklaşırken şoför birden aynen şöyle: eyvah polisss...'Ne olur çökün bi zahmet'. Dolmuş tıklım tıklım, herkes kuzu gibi çöküyor (Polis bu numarayı öğrenmedi mi artık diye hep düşünürüm). Memleketimin insanı böyle işte. Almanya'da böyle bişey imkansız. Neyse tamam polis olayı atlatıldı. Bi süre sonra yine aynısı; lütfen ya bi zahmet çöker misiniz. Yine herkes çöküyor.Bir süre böyle gittik. O arada çocuklu bir kadın ; inecek var, şoför; çabuk abla çabuk diyor. Kadın; çocuğum var kusura bakma! diye kızdı.
Yaa işte böyle böyle gideceğim yere ulaştım. Ve içimden herşeyiyle seviyorum dedim Türkiyemi ve memleketimin insanını, Almanya'da yaşamış bir gurbetçi olarak :)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

♥ Her bir yorum için çok mutlu bu blog sahibi ♥ Prensesin Masalına yorum yaparak ayırdığın vakit için teşekkür ederim ♥

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...