30 Ocak 2012 Pazartesi

Hayatımda Okuduğum En Etkileyici Kitaplar


Uçurtma Avcısı'nda anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü...

Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.

Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz.

Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları..

Pusulanın hep kuzeyi gösteren ibresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima bir kadını gösterir

Bin Muhteşem Güneş / Khaled Hosseini


Bin Muhteşem Güneş, Afganistan’ın yoğun çatışmalar eşliğinde kaderinin şekillendiği bir süreci,  farklı koşullarda yetişen ancak aynı evde yasamları kesişmiş iki kadının gözünden aktaran, sosyal rollerin ve inanışların siyasi dengelerin insafına kalınca nasıl bir kaygan zemine dönüştüğünü ve seçimin bir seçenek olmadığı zamanlara özgü o ruh halini tüm gerçekliğiyle okuruna yaşatan bir kurgu.Bu kitap gerçek bir yaşamın öyküsüdür…
Top model Waris Dirie’nin yoksulluğa ve toplumdaki kadın erkek ayrımına karşı verdiği kahramanca savaşın öyküsü.
Yazar, çölde göçebe bir yaşam süren ve kızların sünnet edilmesi gibi gelenekleri hala uygulanmakta olan Somalili bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. On iki yaşına geldiğinde, yaşlı bir adamla evlendirileceğini öğrenince, çöldeki ailesini terk ederek kaçar ve onu önce Afrika’daki akrabalarına, oradan Londra’ya ve sonra da ünlü bir model olacağı Amerika’ya götüren ilginç yaşam yolculuğu da başlamış olur.

Gündüzleri Naomi Campbell gibi ünlü modellerle çalışan yazar, aynı zamanda BM’in bir insan hakları elçisi olarak görev yapmaktadır. Fakat o yine de, geceleri, terk etmek zorunda kaldığı vatanı Somali’deki basit yaşamın özlemini çekiyor. Kadınların genel olarak, kendi ayakları üzerinde duran özgür bir birey olma çabası karşısında karşılaştıkları sorunlar, yokluklar ülkesi olan Afrika’nın çöllerinde yaşandığında, çok daha çarpıcı ve öğretici bir deneyim haline geliyor. Yazar bu sorunlarla nasıl baş ettiğini anlatarak, ister Afrika’da olsun, ister gelişmiş ülkelerde, benzer sorunlarla karşılaşan tüm kadınlara ışık tutuyor. Bu öykü aynı zamanda yılmadan çalışıldığında insanın her istediğini elde edebileceğini de gözler önüne seriyor ve herkese, dirençli ve çalışkan olma konusunda bir ders veriyor.
Waris Dirie’nin çarpıcı yaşam öyküsünü anlatan bu kitap, on bir ülkede aynı anda yayınlanmış ve hemen beyaz perdeye uyarlama çalışmaları başlatılmıştır.

Meryem; gayrimeşru bir çocuk olarak büyümüş, varlığının sosyal çevresinde yarattığı tedirginlik ve rahatsızlığa seneler boyu katlanmış ve bundan incinmiş bir kadın.
Leyla; birikimli ve eğitimli bir baba tarafından yetişmiş, ancak savaşın ağabeylerini, terörün de baba ve annesini elinden aldığı, hayatında yaşanabilir bir geleceğe dair hayalini kurduğu her şeyin bir bomba uğultusu eşliğinde can verdiği genç bir kız.
Meryem ve Leyla aynı adamın karısı sıfatında hapis hayatı sürdürdükleri Kabil’de, bu ‘vasat’ kader ortaklığına tutunurlar. Böylece paylaştıkları tek bir ev olmaktan çıkar, geçmişleri, sırları ve bu tarz bir hayata neden razı oldukları gibi hikayenin önemli detayları öğrendiğimiz sayfalara dönüşür. Tarık, Celil, Azize ve Zalmay burada ‘ merhaba’ deyip yol arkadaşlığına başlarlar. Tüm bu isimlerin yanısıra, kocaları Raşit ise burka fetişisti bir kaptan mağara adamı olup, sayfalar boyunca kendisini gaz odalarında yaktırıp yağlarından sabun yapma isteği uyandıran, hikayedeki itici güçtür.
İkili özgürlüklerine kavuşmak için hayati risk taşıyan bir girişimde bulunurlar ki tüm bunlar geri planda Taliban’ın kalaşnikof nağmeleri eşliğinde sokaklarda aheste aheste salındığı bir döneme denk düşmektedir.  Afganistan’ın durumu da Leyla ve Meryem’inkinden pek iç açıcı değildir.
Tüm umutların tıkandığı bu noktada, birinin yapacağı fedakarlık  ikisinin de hayatını kökten değiştirir…

Bu kitap gerçek bir yaşamın öyküsüdür…
Top model Waris Dirie’nin yoksulluğa ve toplumdaki kadın erkek ayrımına karşı verdiği kahramanca savaşın öyküsü.
Yazar, çölde göçebe bir yaşam süren ve kızların sünnet edilmesi gibi gelenekleri hala uygulanmakta olan Somalili bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. On iki yaşına geldiğinde, yaşlı bir adamla evlendirileceğini öğrenince, çöldeki ailesini terk ederek kaçar ve onu önce Afrika’daki akrabalarına, oradan Londra’ya ve sonra da ünlü bir model olacağı Amerika’ya götüren ilginç yaşam yolculuğu da başlamış olur.

Gündüzleri Naomi Campbell gibi ünlü modellerle çalışan yazar, aynı zamanda BM’in bir insan hakları elçisi olarak görev yapmaktadır. Fakat o yine de, geceleri, terk etmek zorunda kaldığı vatanı Somali’deki basit yaşamın özlemini çekiyor. Kadınların genel olarak, kendi ayakları üzerinde duran özgür bir birey olma çabası karşısında karşılaştıkları sorunlar, yokluklar ülkesi olan Afrika’nın çöllerinde yaşandığında, çok daha çarpıcı ve öğretici bir deneyim haline geliyor. Yazar bu sorunlarla nasıl baş ettiğini anlatarak, ister Afrika’da olsun, ister gelişmiş ülkelerde, benzer sorunlarla karşılaşan tüm kadınlara ışık tutuyor. Bu öykü aynı zamanda yılmadan çalışıldığında insanın her istediğini elde edebileceğini de gözler önüne seriyor ve herkese, dirençli ve çalışkan olma konusunda bir ders veriyor.
Waris Dirie’nin çarpıcı yaşam öyküsünü anlatan bu kitap, on bir ülkede aynı anda yayınlanmış ve hemen beyaz perdeye uyarlama çalışmaları başlatılmıştır.

Bu kitapları kesinlikle tavsiye ediyorum size. Üç kitabın da konusunu yazdım. Okursanız kesinlikle pişman olmazsınız. Üçü de muhteşem ve hayatın gerçeklerini anlatan kitaplar. İnsan bu kitaplarda şükretmeyi ögreniyor.O duyguları hissettim. Kendimi hikayenin içinde buldum. Bir anda herşey gözlerimin önünde canlandı.Ben çok hayran kalmıştım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

♥ Her bir yorum için çok mutlu bu blog sahibi ♥ Prensesin Masalına yorum yaparak ayırdığın vakit için teşekkür ederim ♥

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...